2023’e veda ederken kimilerine göre en heyecanlı, kimilerine göre ise “en mantıklı” şans oyunu olan, gelenekselleşmiş Milli Piyango Bileti Yılbaşı Özel çekilişi üzerinden karar alma süreçlerimizin rasyonel olup olmadığını düşündürmek istedik.
Max Weber’e göre insanlar duygusal, geleneksel ve rasyonal kararlar verirler. Çözümlenmesi en zor olanı ise duygusal verdiğimiz kararlardır.
Piyango bileti ikramiyesinin çıkma ihtimali; 10 milyonda 1.
Büyük ikramiye ise 400 Milyon TL.*
Diyelim ki 120 lira ödeyerek bir tam bilet aldınız. Ve tüm hafta büyük ikramiyeyi kazanıp yeni bir sayfa açma hayali kurdunuz.
Yılbaşı gecesi, sonuç açıklanmadan dakikalar önce bir arkadaşınız yanınıza geldi;
Bu heyecanı yaşamak istediğini ama bilet bulamadığını söyleyerek sizden piyango bileti almak için 240 lira teklif etti.
Karar Anı;
Hayalinizi yaşamaya devam mı edeceksiniz, yoksa 120 liralık karı realize mi edeceksiniz?
Sonuç;
Birçoğumuz için cevap belli.
Çünkü hayatta hangi kararı verecek olursanız olun duygularınız hep bir adım önde olacak.
Ünlü nörobilimci Antonio Damasio bu durumu şöyle açıklıyor;
“Biz hisseden düşünme makineleri değiliz, düşünen hissetme makineleriyiz.”
Bu yüzden müşterinizin satın alma yani karar verme süreci mantıkla değil hisleriyle başlıyor.
Hatta birçoğumuz duygusal kararlarımıza ikna olmak için mantıklı bir sebep bulmaya çalışıyoruz.
Kısaca;
Ürünümüzün kalitesine bakarak müşterilerin en rasyonel kararı vermesini beklememeliyiz.
Markamızla buluşmaları için müşterilerimize bir duygu hissettirmeliyiz.
Markalaşmak için takip edin.