2000’lerde cep telefonu alanında dünya lideri olan Nokia’yı inceledik. Nokia’nın çöküşü.


Nokia yazılımın önemini anlayamadı. Akıllı telefonlara geçişi hafife aldı. Ve bu, şimdi bakıldığında, bir şirketin geçmişteki başarısına hapsolmasının klasik bir örneğiydi.” – James Surowiecki*


Finlandiyalı Nokia, 1990’ların sonu ve 2000’lerin başında cep telefonu alanında dünya lideriydi.


2007 yılında Nokia, 437 Milyon telefon satarak, pazar hacminin %49’una sahipti.

Fakat piyasaya %3’ün altında pazar payına sahip yeni bir oyuncu gelmişti. Apple.


İnternetin gelişimiyle birlikte şirketler verilerin nasıl kullanıldığını anlamaya başladı.

Çünkü yeni şirketler iletişimin geleceğini seste değil, datada buldu.


Nokia ise yazılım yerine donanıma odaklanmaya devam etti.

Çünkü yönetim çok fazla değişikliğin mevcut kullanıcıları korkutacağını düşünüyordu.


Böylelikle Nokia’nın kötü bir kullanıcı deneyimine sahip işletim sistemi geliştirmesine neden oldu.


2011 yılının sonlarına doğru, Nokia nihayet yeni gelenler ile rekabet etme kararı aldı ama artık çok geçti.

Windows ile beraber geliştirdiği ürünleri yeterince rekabetçi değildi.


1970’de başlayan ve 2000’lerde zirvede olan Nokia telefon macerası, 2014’te patentlerini Windows’a satarak sona erdi.

Nokia'nın Çöküşü

Markalar gelişme sürecinde her zaman yanlış kararlar verir ve bunlardan ders çıkarmak genelde markayı uzun vadede daha da büyütür.*

Fakat yanlış stratejiler markaları felakete sürükler, çünkü sonuçları analiz ederkenki filtreler yanlıştır bu nedenle neden-sonuç ilişkileri yanlış kurulur ve ders ancak iş olup bittikten sonra alınabilir, yani çok geçtir. Nokia’nın çöküşü bu hikayelere bir yenisini daha ekledi.


Markanızı birlikte büyütelim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir