Kitlelerin psikolojisi insanların bireysel ve kitlesel olarak davranış ve düşünce tarzındaki farklılıklara ışık tutuyor.
1. Kitleyi Oluşturan Şey Nedir?
Bir çok fertlerin bir araya gelmesi bir kitle teşkiline yetmez. Psikolojik kitlelerin hususi karakterleri (Bu kitleleri teşkil eden fertlerdeki fikir ve duyguların sabit istikameti ve bu fertlerin kitle içinde şahsiyetlerini kaybetmesi) her zaman bilinçaltlarının tesirinde bulunur. (Düşünceye ve muhakemeye dayalı yaşamın son bulması ve ilkelliğin üste çıkması) zekanın alçalması ve duyguların tamamiyle yer değiştirmesi. (Değişen hisler kalabalıkları teşkil eden fertlerin duygularından daha iyi veya daha kötü olabilir.) Kitleler aynı kolaylıkla kahraman veya cani olur.
2. Kitlelerin Psikolojisi Nedir?
Bir psikolojik kitlenin en çok göze çarpan özellikleri şudur: Kitleyi meydana getiren fertler kimler olursa olsun; yaşama tarzları, işgüçleri, karakterleri yahut zekaları ister benzer, ister ayrı olsun, kalabalık durumuna gelmiş olmaları onlara bir nevi kollektif ruh aşılar. Bu ruh onları, her biri tek başına, ayrı ayrı bulundukları halde duyacaklarından, düşüneceklerinden ve yapacaklarından tamamiyle başka hissettirir, düşündürür ve yaptırır.
3. Kitledeyken Neden Farklı Davranırız?
a. Kitleler isimsiz(anonim) ve dolayısıyla mesuliyetsiz oldukları için, fertleri daima, her yerde zaptedici rol oynayan kendi mesuliyet duygularından tamamen uzaklaştırırlar ve onları iç güdülerine daha kolayca teslim ederler.
b. Bir toplulukta her his, her fiil sirayet edicidir. Hem o derece sirayet edicidir ki, fert, şahsi menfaatini topluluğun menfaatine kolayca feda eder. Bu fedakarlık hali aslında insanın tabiatına muhalif olmakla beraber ancak bir kitleye dahil bulundukça meydana çıkan bir fenomendir.
c. Bir süre boyunca faal bir kitle içinde bulunan kimse çok geçmeden, kendisini uyutan kimsenin elleri arasında uyuyan şahsın düştüğü gibi büyülenmiş bir hale düşer. Uyutulan kimsede bilinçli faaliyet felce uğratıldığından, uyutucunun kendi arzusuna göre idare ettiği bütün bilinçaltı faaliyetlerin esiri olur.
4. Kitlelerin Duygu ve Ahlaklılığı;
a. Kitlelerin tahrik olunma potansiyeli, hareketliği, öfkesi yüksektir. (Kitleler dıştan gelen bütün tahriklerin oyuncağıdır ve bu tahriklerin çeşitli sonuçlarını aksettirir.) kitlenin maruz bulunduğu tahrik ve kışkırtmalar şahsi çıkarları silecek derecede baskın olabilir. (Kitlelerde hiçbir şey önceden kestirilemez.)
b. Kitleler kolay inanır. Zihinlerde uyandırılan hayaller onlar için birer gerçek gibi kabul edilir. (Bir kitleyi oluşturan bütün bireylerde bu hayaller birbirinin benzeridir. ) Bir kitlede bir bilim adamı ile bir ahmak eşittir.
c. Kitleler duygularda abartılı ve basittir. Kitleler ne şüphe bilirler, ne kararsızlık, daima bir kutupta bulunurlar. Duyguları her zaman aşırıdır.
d. Kitleler hoşgörüsüz, otorite yanlısı ve tutucudur. Kitlelerin geçici olan inkılapçı içgüdüleri, kendilerinin son derece muhafazakar olmasına engel değildir. Doğaları gereği ilerlemeye ve değişmelere düşmandırlar.
e. Kitlelerin ahlaklılığı, yapılan telkinlere göre, kendilerini teşkil eden bireylerin ahlaklılığından ya daha iyi veya daha kötüdür.
5. Kitlelerin Psikolojisi”nde İmkansızlık Duygusu Silinir;
Kitle vahşi bir insan gibi, arzu ile arzusunun gerçekleşmesi arasında hiçbir engeli tanımaz ve üstelik sayının çokluğu, kendisine karşı konulmaz bir güç hissi verir. Kitle halinde bulunan bir fertte imkansızlık duygusu silinir.
6. Kitleler Kahramanlarında Aşırılık Görmek İster;
Kitle, kahramanlarının duygularında da aynı abartıyı ve aşırılığı görmek ister, görünürdeki özellikleri ve faziletleri her zaman şişirilmeli ve büyütülmelidir.
7. Kitleler Kuvvete Saygı Duyar;
Kitleler kuvvete saygı duyarlar. Zayıflığın bir şekli olarak kabul ettikleri iyiliğe karşı ilgisiz görünürler. Kitlelerin yönelimleri ve sevgileri her zaman iyi yöneticilere ve krallara karşı değil, kendilerini her zaman baskı altında tutan zorbalara karşı olmuştur. Kitleler en yüksek ve en gösterişli heykelleri her zaman bunun için dikmişlerdir. İktidarı kaybeden zorbaların kitleler tarafından ezilmesinin nedeni şudur; zorbanın iktidarını kaybetmesiyle artık o da kitlelerin hor gördüğü ve korkmadığı zayıflar tabakasına dahil olmuştur.
8. Kitleler Neden Saldırgan?
Tahrip edici gaddarlık içgüdüleri, her birimizin ruhunda uyuyan, toplumsal dönemlerin mirasıdır. Tek başına fert için bu içgüdüleri tatmin etmek tehlikeli olur. Halbuki bireyin sorumsuz ve cezasız kalacağına emin bulunduğu bir kitleye karışması, kendisine bu içgüdülere uymak için bütün, serbestlikleri verir.
Av merakı ve kitlelerin gaddarlığı aynı kaynaktan çıkar. Müdaafasız bir zavallıyı paralarken kitleler pek alçak bir gaddarlık gösterirler; fakat bu alçak gaddarlık, filozofun gözünde, köpeklerinin zavallı bir ceylanı nasıl paraladığını görmekten zevk alan ve bunun için toplanan avcıların alçak gaddarlığının yakın akrabasıdır.
9. Kitle Olmasa Medeniyet Gelişemezdi;
Şimdi, çoğu defa sefil içgüdülere uyan kitleler bazı defa yüksek bir ahlaklılığa örnek oluştururlar. Eğer şahsi menfaatten uzak kalmak, tevekkül yahut hayali veya gerçek bir ideale gönül bağlamak ahlaki faziletlerden ise, kitleler bazen en ahlaklı filozofların dahi ender olarak sahip olabilecekleri bir ahlak seviyesine yükselirler. (Not: Din)
Şüphesiz onlar bu faziletleri şuursuz olarak taşırlar. Fakat ne önemi var? Eğer kitleler, akıl ve muhakeme ile hareket etseydiler ve yalnız kendi menfaatlerini düşünseydiler, yeryüzünde hiç bir medeniyet gelişemez ve insanlığın tarihi olamazdı.
10. Kitlelerin Fikirleri, Mantıkları ve Hayal Dünyaları;
a. Kitlelerin Fikirleri; fikirlerin toplumsal rolleri ,taşıdıkları gerçek payına bağlı değildir.
b. Kitlelerin Anlayışı; Kitleler mantıkla tesir altına alınamazlar.
c. Kitlelerin Mantığı; Kitle eşyanın en parlak görünen tarafına hayran olur. Halk tabakalarının hayalleri devlet adamlarının kudretlerine temel oluşturur.
11. Kitlelerin Fikirleri Uzun Zaman Etkisini Sürdürür;
Kitlelerin ruhunda yerleşmek için fikirler uzun zamana muhtaç oldukları gibi bu ruhtan çıkmak için de daha az bir zamana muhtaç değillerdir. Kitleler fikir bakımından bilginlere ve filozoflara nisbetle işte bu yüzden nesillerce geridedirler.
Bugün, bütün devlet adamları biraz önce anılan esas fikirlerin taşıdığı hataları bilirler, fakat bu fikirlerin nüfuz kabiliyeti henüz fazla olduğundan, gerçekliğine artık inanmadıkları prensiplerle hükümeti yönetmeye devam ederler.
12. Kitlelerin Yalnız Hayallerle Düşünebilirler;
Kitleler yalnız hayalleriyle düşünebildiklerinden yine yalnız hayalleri aracılığıyla tesir altında bulundurulabilirler. Yalnız hayaller onları korkutur veya kendine çeker ve onların eylemleri üzerine tesirli olur.
13. Kitlelerin Psikolojisi”ni Fikirlerini Etkileyen Faktörler;
a. Hayaller/ kelimeler: Kelimelerin kudreti asıl anlamlarından ayrı olarak zihinde canlandırdığı hayallere bağlıdır. (Terör, devlet, eşitlik, adalet)
b. Hayaller ve İllizyonlar
c. Deneyim
d. Akıl: Ancak bilinçaltı duyguları üzerine tesir ederek kitlelerin ruhuna hakim olunur.
14. Kitleler Hiçbir Zaman Gerçeğe Susamamıştır;
Kitleler hiçbir zaman gerçeğe susamamıştır. Hoşlarına gitmeyen açık gerçekler karşısında, sahte olan eğer kendilerini cezbederse, sahte olanı ilahlaştırarak açık gerçeklere yüz çevirmeyi daha uygun bulurlar. Kitleleri hayallere çekmeyi başaranlar onlara hakim olurlar. Kitlelerin hayallerini yıkanlar, umutlarını söndürenler onların kurbanı olurlar.
15. Kitlelerde Nesil Farklılığı;
Bir nesil tarafından yapılan tecrübeler, çoğu defa gelecek nesiller için faydasızdır. Bu sebepledir ki, ispata yarayacak tarihi deliller işe yaramaz olur.
16. Kitle Önderlerinin Uygulama Araçları;
İddia; Kitlelerin ruhuna bir fikri yerleştirmek için en güvenilir araç iddiadır. İddia ne kadar açık ve deliller ne kadar sade ve ispattan uzak olursa, hüküm o oranda etkili ve büyük olur.
Tekrar; Napolyon “biricik ciddi söz sanatı tekrardır.” demiştir, iddia olunan şey tekrar edilmek suretiyle nihayet ispat edilmiş bir hakikat gibi kabul olunacak derecede beyinlere yerleşir. Birkaç zaman sonra tekrar edilen iddianın kimin tarafından ortaya atıldığını unutarak o tekrar olunan sözlere inanırız.
17. Nüfuz(itibar) Nasıl Oluşur?
Nüfuzun doğmasında birçok faktörler araya girebilir ve bunların arasında da “başarı” en önemlisidir. Başarılı olan insan ve bu arada bir fikir, ancak bu başarılı olduğu için itirazla karşılanmazlar.
Nüfuz tartışma ile yıpranabilirse de, bu oldukça yavaş ve zamanla olur. Tartışılan nüfuz artık nüfuz olmaktan çıkar. Uzun zaman nüfuzlarını muhafaza edebilmiş olan insanlar ve ilahlar tartışma konu olmaya asla katlanamazlar. Kitlelerin hayranlığını kazanmak için onları kendinden daima uzak tutmak gerekir.
18. Siyasi Kitleler Ne İster?
Siyasi adayın sahip olması gereken niteliklerin başlıcası nüfuz ve itibardır. Zeka ve hatta deha bile başarı faktörü değildir.
Nüfuza sahip olmak ve münakaşaya girişmeden kendisini kabul ettirmek aday için esas şarttır. Özellikle işçi ve köylülerden müteşekkil seçmenler, kendilerini temsil etmek üzere kendi aralarından birini çok seyrek hallerde seçerler; zira bu kimselerin, onlar üzerinde nüfuzu yoktur.
Fakat adaya sadece nüfuz da yetmez. Seçmenler kanaatlerinin ve gururlarının beğenildiğini görmek isterler. Aday seçmenlerini çok fazla övmeli ve en akla hayale sığmayacak şeyleri vadetmelidir. Rakip aday söz konusu olduğunda onun en rezil insanlardan biri olduğunu iddia ve tekrar etmeli ve seçmenler karşısında onun itibarını kırmalıdır. Burada ispat ve delile gerek yoktur. Eğer rakip olan aday kitle psikolojisini bilmiyorsa, kendisine karşı kullanılan iftiralara, o iftiralar derecesinde sözler sarfedeceği yerde, bir takım delillerle karşılık vermeye kalkarsa, o andan itibaren kazanma şansını kaybetmiş olur.
19. Lider Paradoksu;
Lider zeki ve bilgili olabilir. Bu durum onun için genellikle faydalı ise de gerçekte zararlıdır. Olayların birbirine geçmişliğini ve karışıklığını izah eden ve anlatan zeka, insanı merhametli kılar, yeni bir düşüncenin öncülüğünü yapan liderler için gerekli şiddet ve öfke zihinsel zayıflık yaratır. Zekayı köreltir.
…
Kitlelerin Psikolojisi – GUSTAVE LE BON
Barbaros Mh. Begonya Sk.
Nidakule No:1 Ataşehir / İstanbul