Mütevazı bir pizzacının dünya devi “Domino’s”a dönüşmesini inceledik. Domino’s Stratejisi.


1960

Michigan’da, Monaghan kardeşler, küçük bir pizzacıyı satın alarak büyük bir maceraya atıldılar.

Domino's Stratejisi

İlk yıllarda menüler sınırlı ve gelirleri mütevazıydı.

Sandviç ve pizza yaparak haftalık $99 kazanıyorlardı.


Dönüm Noktası

Ardından Monaghan kardeşler stratejik bir kararla menüyü daha da sınırlamaya karar verdiler.

Şöyle ki sadece pizza yapacaklardı. İsmi ise Domino’s Pizza olmuştu.


1970

Bu kararla birlikte yönetimi kolay şubeler açmaya başladılar. Gelirler haftalık $750 dolara çıkmıştı.


1980’lere gelindiğinde, büyük ligde oynamanın zorlukları başlamıştı. Rekabet.

Dahası Bu ligin kuralları daha sertti ve bir şirket dikkat çekiyordu.

Pizza Hut.


Sonuç olarak reklam savaşları başladı. Pizza Hut 1984 yılındaki gelirlerinin %249’unu reklamlara harcadı.

Fakat Domino’s’un stratejisi hazırdı.

30 dakikada teslimat.”


Bu farklılık onu dünya devi yapacaktı.

Çünkü müşterinin istediğini, müşteriye sunabilmişti: Hız.


Bugün Domino’s;

20.000 restauranta,

11.000 çalışana,

58 ülkede faaliyete,

$17,5 Milyar ciroya, sahip dev bir marka.


Özetle Domino’s başarıya ulaşırken bunun altında çok bilindik bir sebep yatıyordu; müşteri ihtiyaçlarına cevap vermek.

Domino’s müşterisinin ne istediğini anlamıştı. Bu anlayış, ürün geliştirmesinden, reklam stratejilerine kadar pek çok konuda Domino’s için hedef olmuştu. Müşteri kafası karışmadan, kolay ve hızlı bir şekilde açlığını gidermek istiyordu.

Bu bağlamda fazla ürünleri attılar, kolay yönetilebilir şubeler açtılar ve kendilerini bir alanda herkesten daha fazla zorladılar. Domino’s Stratejisi: “30 dakikada teslimat.”

Bu karar domino’s’u rekabette eşsiz bir yere getirmekle kalmadı onu dünyanın en büyük gıda zincirlerinden birine dönüştürdü.


Markalaşmak için takip edin.
Diğer makaleler için.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir